münafi

münafi
а Д противоре́чащий, иду́щий вразре́з; несоотве́тствующий; противополо́жный, несовмести́мый (с чем-л.)

münafi bir şekilde — вразре́з, напереко́р, вопреки́ (чему-л.)


Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем решить контрольную работу

Смотреть что такое "münafi" в других словарях:

  • münafi — ə. zidd olan, uyğun olmayan; uyuşmaz. Münafiyiəxlaq əxlaqa zidd …   Klassik Azərbaycan ədəbiyyatında islənən ərəb və fars sözləri lüğəti

  • MÜNAFÎ — Zıt, uymaz, aksi, aykırı. Mugayir ve muhalif olan …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • EMR-İ İLAHÎ — Allah ın emri. Mc: Ölüm.(Ubudiyet, emr i İlahîye ve rıza yı İlahîye bakar. Ubudiyetin dâisi, emr i İlahî ve neticesi rıza yı Hak tır. Semeratı ve fevaidi, uhreviyedir. Fakat ille i gaiyye olmamak, hem kasden istenilmemek şartıyla, dünyaya ait… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • MÜNAFAT — Birbirinin aksine olan. Birbirine aykırı olmak. Aykırılık, mugayeret, münafi, muhalefet …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TAADDÜD-Ü ZEVCAT — Bir kaç kadınla evlilik hali. (Bak: Aile)(Medeniyet, taaddüd ü ezvacı kabul etmiyor. Kur anın o hükmünü, kendine muhalif i hikmet ve maslahat ı beşeriyeye münâfi telâkki eder. Evet, eğer izdivacdaki hikmet, yalnız kaza yı şehvet olsa, taaddüt… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • YE'S — Emelinden kesilmek. Ümidsizlik. Nevmid olmak. Matlubunun hâsıl olmasına ümidini kesmek.(Arkadaş! Amele ve taate muvaffak olmayan azaptan korka, ye se düşer. Böyle me yusun gözüne, dinî mes elelere münafi edna ve zayıf bir emare, kocaman bir… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İMKÂN-I ZİHNÎ — Bir şeyin mümkün olabileceğini zihinle düşünmek.(Vesveseli adam imkân ı zâtî ile imkân ı zihnîyi birbiriyle iltibas eder. Yani, bir şeyi zâtında mümkün görse, o şeyi zihnen dahi mümkün ve aklen meşkuk tevehhüm eder. Halbuki, İlm i Kelâm ın… …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»